Teknolojinin ve küreselleşmenin gelişimiyle, pazarlama anlayışında da bir takım değişimler meydana gelmiştir. Birçok şirket dünyanın ve teknolojinin gelişimine ayak uydurması gerektiğini, ayak uyduramadığı takdirde geçmişte örneklerine sıkça rastladığımız şirketlerin çöküşüyle sonuçlanacağını bilmektedir.Dünyamız dijitalleşirken, beraberinde pazarlama kurallarını da değiştiriyor, gerek ürün merkezli iletişimler, gerek reklam çığırtkanlığı gibi geleneksel pazarlama anlayışları günümüzde markalara hak ettiği değeri verememeye başladı. Markaların ise geleneksel pazarlama anlayışından vazgeçememeleri gün geçtikçe marka ile tüketici arasındaki bağı zayıflatmaya devam ediyor. Dijitalleşen dünya ile birlikte mobil web iletişiminin ve sosyal medya kullanıcılarının etkili bir şekilde artması, internet erişiminin yükselişi, dijital ortamda gerek markalar için, gerekse de dijital Dünya’daki pazarlama profesyonelleri için, İçerik Pazarlamasının öneminin gün geçtikçe artırdığını gösteriyor. Ancak değişen pazarlama anlayışı ile birlikte içerik pazarlamasında, doğru içeriğin nasıl yaratılacağını ve yönetileceğini ne yazık ki bilmiyoruz.
Dijital araçlar hayatımızın her yerine hızlıca nüfus etmekte, bunu fark eden bazı markalar bütçelerinde interaktif pazarlamaya yer vermeye başlarken bazı markalar geleneksel pazarlama anlayışından uzaklaşabilmiş değiller. İnternet erişiminin ve dijital araçların her geçen gün hızla artığı günümüzde dijital pazarlama sektörü büyük bir önem kazanmaya devam ederek büyüyor. Dijital dönüşümle beraber çevrimiçi olan kişi ve dijital cihaz sayısında artış yaşanması, televizyon, radyo, dergi gibi geleneksel medya araçlarına olan ilginin azalması, mobil iletişimin artması gibi etkenler insanların tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor. İnternet üzerinden alışveriş her geçen gün çoğalarak devam ediyor. Bu da değişen tüketim alışkanlıklarının yeni tüketicilere yol açtığını gösteriyor. “Dijital Tüketici’’ olarak tanımlanan bu tüketici grubunu anlamak ise öncelikli olarak ürün ve hizmetlerini sunmak isteyen markalara düşüyor.
Modern pazarlama olarak anılan bu pazarlama stratejisi marka ile tüketici arasındaki ilişkileri uzun soluklu hale getirmek için belirli araçları kullanarak dijital tüketiciyle aradaki bağı kuvvetlendirmeyi amaçlamaktadır. Günümüzde kimse markaların, ürünleri ya da hizmetleriyle ilgilenmiyor. Dijital tüketici aynı ürünü daha uygun fiyatla bulabiliyor, ürün hakkındaki tecrübelerini paylaşabiliyor, ürünün kalite bilgisine hızlıca ulaşabiliyor. İşte bu yeni dijital savaş alanında ise markaların yeni silahı tüketicilere değer katacak, güvenlerini kazanacak ve gereksinimlerini karşılayacak olan içerik pazarlaması olacak. Markaların ürün ve hizmetlerini sunmak için yaptıkları, fuarlar, e-posta kampanyaları, tele pazarlama, reklam vb. gibi pazarlama iletişimi yöntemlerinin her geçen gün modası geçmekteyken. Eskiden basılı ve görsel reklam araçlarının bir parçası olan İçerik Pazarlaması, televizyon izleme oranlarının düşmesi, gazete ve dergi okuyuculuğunun azalmasının ardından internet ortamlarında yerini almaya başladı. Günümüzde milyonlarca ileti bombardımanına maruz kalan tüketiciler artık özgün ve ilgi çekici içeriği olmayan tüm marka iletişimlerine karşı kendilerini kapamış durumdalar. Pazarlama ve reklamın önemli isimlerinden birisi olan Howard Gossage’nin “People don’t read ads. They read what interests them, and sometimes it is an ads” )“İnsanlar reklamları okumazlar. İnsanlar, ilgilerini çeken şeyleri okur ve bu bazen bir reklam olur.”) cümlesinden anlaşılacağı gibi modern pazarlamanın yeni savaş taktiği tüketiciye değer katan, okunabilirliği olan kaliteli içerik yaratabilmektir.
İçerik pazarlamasının önemi her geçen gün artarken ve markaların hem kaynaklarına hem değerlerine bu kadar katkı sağlıyorken günümüz markaları ne yazık ki bu silahı görmezden gelerek, gerek web sitelerini, gerek sosyal medya araçlarını bilinçsizce kullanmakta hiç tereddüt yaşamıyorlar. Sonucunda ise ortaya sayısız, içi boş bir değer taşımayan, sorun çözmeyen, içerikler ortaya çıkıyor. İçerik üretmeye çalışan markaların birçoğu özensiz ve bir amaç belirlemeden bunu yapmaya kalktıklarında markanın yıllardır oluşturulması güç değerlerine çok kısa bir zamanda zarar veriyorlar. Başarısız örneklerine sıkça rastladığımız hatalı içeriklerin birçoğu ne yazık ki dijital ortamda içerik pazarlamasına gerekli önemin verilmediğini ortaya çıkarıyor. Bunun sebebi ise içerik pazarlamasın gelip geçici bir trend olarak düşünülmesi yani bir pazarlama yöntemi olarak görülmemesidir. Ancak birçok marka örneğinde görüldüğü gibi içerik pazarlaması, doğru bir şekilde, doğru bir zamanda kullanıldığında gelip geçici değil, bir markanın yaşamı boyunca sahiplenmesi gereken tüketiciyi bilgilendirici bir pazarlama anlayışıdır. Yaratılması kadar yönetilmesi de zor olan bu sürecin kaliteli bir şekilde devam ettirilmesi oldukça önemli geri dönüşler sağlamaktadır. Geleneksel pazarlama yöntemlerine nazaran, maliyetinin az olması, ölçümlenebilir olması ve interaktif bir pazarlama olması yönünden pazarlamacılar için oldukça önemli bir silahtır. Burada vurgulanması gereken ise içerik pazarlamasının bir pazarlama yöntemi olarak kabul edilmesidir.