Geleneksel medya; yazılı ve görsel basının bir arada olduğu (radyo, tv, gazete, dergiv vb.) iletişim çalışmalarının bu kanallar ile insanlara duyurulduğu ve iletişimin sağlandığı araçlardır.
Sosyal medya; gelişen teknoloji ile birlikte hayatımıza dahil olan kullanıcıların zaman ve mekandan bağımsız olarak interaktif etkileşimde bulunabildiği dijital platformlardır.
Geleneksel ve sosyal medyayı kısaca tanımladıktan sonra bahsetmemiz gereken biz bu medyalarda nasıl yer alıyoruz sorusu olacaktır.
Geleneksel Medya vs. Sosyal Medya!
Kısa zaman önce hayatımıza hızlıca giriş yapan giderek yayılmaya devam eden bir kavramla tanıştık “Sosyal Medya.” Bundan birkaç sene öncesine kadar televizyon başından ayrılmayan bir nesil şimdilerde bilgisayarların, IPAD’lerin, akıllı telefonları müptelası durumunda. Peki bizleri kendine böylesine bağlayan, hayatımızın her alanına yayılan bu Sosyal Medya nedir?
Gündelik hayatımızda sıkça rastladığımız sorular vardır;
*Facebook/ Twitter/Instagram/Linkedin/WhatsApp vb. kullanıyor musun?
*Bu markanın sitesinde %40 indirim var, gördün mü?
*Sen hala online değil misin?
Hayatımıza yeni katılan terimlerimiz ile sosyal medyayı daha yakından takip eder hale geldik. Fotoğraflarınızın kaç like aldığı, twettlerinizin ne kadar retweet/favlandığı, bağlantılarınızın kaç kişi tarafından izlenip/paylaşıldığı önemli. Tabiki de sosyal platformlardaki takipçi sayısınız itibarınız açısından da oldukça merak uyandırıyor.
Çağımız artık geleneksel medyadan uzaklaşıp dijital medyaya doğru evrilmekte. Sosyal medya, içinde milyonlarca kişinin aynı zaman diliminde farklı haberler, yorumlar, içerikler paylaşıp yorumlar yaptığı, yeni iletişim kanalları ile farklı kişiler tanıma imkanı bulduğu, markaların reklam ve iletişim açısından hedef kitlesi ile buluştuğu bir alan. Ve bu alan içinde sizin ya da markanızın nasıl/ nerede/ ne kadar/ ne zaman yer aldığıda çok önemli. Çünkü artık iletişim/pazarlama işlemleri de sosyal medya aracılığı ile gerçekleşiyor.
Yakın zaman içinde markalar sosyal medya içinde yer almayı çok gerekli görmezlerdi oysa şimdi her marka neredeyse tüm platformlardan hedef kitlesi ile buluşmak için çalışmalarına hız vermiş durumda. Sosyal medyada yer almak markalar ile müşterileri arasında sadakati geliştirdiği gibi, imaj ve bilinirliliklerinin artmasına da olanak sağlamış oluyor.
Artık geleneksel medyanın yerini giderek sosyal medyaya bırakmaya başladığı bir döneme geçiyoruz. Sosyal medya hızlı tüketim toplumunda yaşadığımız bu dönemde insanların birbirleriyle ya da markalarla hızlı iletişime geçmesini ve geri dönüşler almasını sağlıyor. Sosyal ağlar olarak bildiğimiz Facebook/Twitter/Instagram/Linkedin/Youtube vb. mecralar etkileşim ve network oluşturmak için kurulmuş alanlar.
Geleneksel medyada kuramadığınız çift taraflı iletişimi sosyal medya ile anında ve hızlı bir şekilde kurabiliyorsunuz. Böylece markanıza bir karakter/kimlik oluşturuyor ve hedef kitleniz tarafından da dikkate alınmış oluyorsunuz. Geleneksel medyada markanızın hedef kitlesini her ne kadar belirlesiniz de iletişim kurarken ayrıştırmada bulunamıyorsunuz. Sosyal medyada ise belirlemiş olduğunuz hedef kitleyi seçerek reklam ve iletişim çalışmalarınızı bu doğrultuda yönlendirebiliyor ve daha sağlıklı geri dönüşler alarak markanıza kazandırabiliyorsunuz.
Sosyal medya kullanıcıları iletişim çalışmalarınıza yaptıkları yorumlar ile olumlu ya da olumsuz geri dönüşleri anında sağlayarak çalışmalarınızı yönlendirmenize imkan tanıyor. Geleneksel medyada kullandığınız araçlar tek taraflı iletişimle bu olanağı sağlayamazken markanız hakkında gelecek yorumları elde edeceğiniz satış karlarında görebilme imkanınız oluyor. Bu markanıza hem maddi hem de manevi alanda kayıplar yaratabiliyor.
Geleneksel pazarlama stratejilerinde “Kulaktan kulağa pazarlama” olarak bildiğimiz kullanıcıların kendi deneyimlerini etrafındaki kişilerle paylaşımı ile markaya kazandıracağı ya da kaybettireceği itibarın yerini sosyal medyada twettler, yorumlar almaya başladı. Üstelik sosyal medyada adınıza yapılacak tüm bu olumlu ya da olumsuz eleştirilere ulaşabilme ve olumsuzlukları aleyhinize çevirebilme imkanınız daha hızlı ve fazla oluyor.
Radyo, dergi, gazete, televizyon ve açık hava reklamcılığının yaygın olduğu geleneksel medya günümüzde hala varlığını devam ettirmektedir. Son dönemlerde ise tüm bu mecraların yanına sosyal medya olarak tanıdığımız dijital reklamcılığı da eklemekteyiz.
X ve Y kuşağından Milenyum kuşağına geçtiğimiz bu zamanda artık özellikle gençler sosyal ağlarda kendilerine yer edinmekte ve kullandıkları ürün/hizmetler ile bu platformlarda buluşmayı tercih etmektedir. Hedef kitleniz bu mecralarda yer alırken markanız sosyal medyada yoksa bu deneyimden yoksun kalacaksınız demektir. Hakkınızda konuşulanları kaçıracaksınız ve rakiplerinizin bir adım daha öne geçmesine izin vermiş olacaksınız.
Değişen zaman ve teknolojiye ayak uydurmak, güncellemeleri yakından takip etmek, yenilikleri kaçırmamak ve markanızı doğru konumlandırmak sosyal medya kullanımında en önemli faktörleri oluşturmaktadır. Geleneksel medyanın gücünü hala devam ettirdiği ancak buna paralel olarak sosyal medyanın her geçen gün hızını ve çalışmalarını arttırarak hayatımızın içinde yer aldığını kabul etmeliyiz.
Sizlerde ürün/hizmetlerinizi hedef kitleniz ile doğru platformlarda, doğru strateji, reklam ve iletişim çalışmaları ile etkin şekilde buluşturmak istiyorsanız bu alanda profesyonel destek almayı unutmayın.