Günümüzde dijital pazarlamayı teknolojiyi kullanarak gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Oysa ki dijital pazarlama sadece sosyal medya platformlarında ürün sunmak ya da ilgili markanın reklam vermesini sağlamak değildir. Dijital pazarlamanın temeli ‘insanı’ anlamaktan geçiyor. Dijital pazarlamanın içine girdiğinizde; pazarlama iletişimi üzerinde stratejinizi şekillendirmeye ve markanızı hedef kitleniz üzerinde tutundurmaya çalışacaksınız. Ve bunları yapmak için yola çıktığınızda ilk adımınız; hedef kitlenizi ‘anlamak’ olacak.
Dijital alanda gerçekleştirmek istediğiniz pazarlama türlerinde başarılı olabilmeniz için yenilikçi ve yaratıcı olmak zorundasınız. Çünkü teknoloji ilerledikçe dijital pazarlama yöntemleri de ilerlediği için yenilikten bağımsız kalmak imkansız bir hale geliyor. Dijitalleşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte günlük yaşantılarımızda dijital-sanal ortamının fiziksel-gerçek ortamını yönlendirdiğini görüyoruz. Bu yönlendirme anı bize gerçek ve dijital dünyanın kesişme noktasındaki ‘Fijital Pazarlama’ türünü çıkarıyor. Şimdi biraz daha detay kısımlara girerek ‘Fijital Pazarlama’ nedir? Bakalım...
Dijital Pazarlamada Kullanıcının ‘Fiji Dünyası’
Fijital pazarlamayı, fiziksel pazarlama ile dijital pazarlamanın iç içe geçmiş hali olan postdijital pazarlama olarak düşünebiliriz. Fiziksel pazarlamada herkesin bildiği; ürün, ürünün reklam mesajları ve daha birçok unsur yer alırken dijital pazarlamada sosyal medya, marka toplulukları ve internet siteleri yer alıyor. Peki Fijital pazarlama? Fijital pazarlama ise, yaratıcılığı göz önünde bulundurarak markaların yaratıcı kampanyalar yaratmasına ortam hazırlıyor. Fijital pazarlama ile uygun sosyal medya platformunda, doğru zamanda ve yaratıcı mesajlarla markanızı müşterilerinize ulaştırırsınız.
Fijital pazarlama müşterilerinizi sadece marka kullanıcısı yapmaz. Müşterilerinizde marka sadakati oluşturma amacını da taşır. Burada şöyle düşünmemiz gerekiyor; günümüz müşterisi ne gerçek ortamda kalmayı seviyor ne de dijital ortamda kalmayı seviyor. Çünkü günümüz müşterisi sadece tek bir araca bağlı kalmadan birden fazla mecralarda bulunarak kendini besliyor bununla birlikte daha fazlasını görerek beklentiyi arttırıyor. Yani müşteriler kendi deneyim sürecini sosyalleşmeyle birlikte kesintisiz bir duruma getiriyor.
Müşterilerinizin yaşadığı deneyimlerin hem gerçek hem de dijital dünyada bir çemberin içinde dolaşması, müşterilerinizin markanızla kurduğu iletişimin, deneyimin ve etkileşimin ‘fijital dünyada’ iç içe geçtiğini gösteriyor. Bu durumu küçük bir örnekle taçlandırabiliriz. Müşterileriniz ürününüzün gerçek satış noktasında bulunurken aynı anda dijital mecraları kullanarak ürününüzü sanal ortamda araştırmaya başlıyor. Ve kendince bir seçim yaparak satın almayı gerçekleştiriyor. Bu küçük örnekte, müşterilerinizin her iki alanda ürününüzü araştırarak iki ortamdan birini seçtiğini ve yine her iki ortamda yer aldığını unutmamanız gerekiyor.
Markalar Fijital Pazarlamayı Nasıl Kullanıyor?
Yeni nesil pazarlama türü olarak karşımıza çıkan fijital pazarlamayı markanızın pazarlama yönetim stratejilerine göre uyarlayıp ve bunun yanı sıra dijital araçları kullanarak her zaman yeni kalmayı başarabilirsiniz. Bunu başaran markalar var mı? Diye sorduğunuzda, aslında herkesin bildiği markaların fijital pazarlamayı uygulayarak büyük başarı sağladığını bilmiyoruz. Ya da adının fijital dünya olduğunu bilmiyoruz. O zaman şimdi hangi markalar fijital pazarlamayı nasıl uygulamış bakalım...
Fijital pazarlamayı ilk uygulayan marka McDonald’s. Etkileşimli reklam modelindeki oyunlar aracılığıyla müşterileriyle mobil üzerinden etkileşim kurarak onlara küçük ödüller kazandırdı. Ve ayrıcı müşterilerinin mobil uygulama verileriyle kullanıcı davranışını izle şansını yakalamış oldu. Bir diğer Coca-Cola markası. Çok öncesinde 2009 yılında müşterilerine dokunmatik ekranda istedikleri gibi karma içecek oluşturma fırsatını sunmuş ve daha sonrasında ise, müşteriler kendilerinin oluşturdukları içecekleri isimlendirerek sosyal medya platformlarında paylaşmış ve marka da müşterilerinin verileriyle farklı ürün sunmak için çalışmalar yapmaya başlamışlar.
C&A markası ise, mağazalarında yer verdiği dijital askılarla müşterisinin hangi ürünü beğendiği hakkında Facebook’ta ki yorumları erişebilir hale getirerek diğer müşterilerin karar anını etkilemeyi başarmış. Adidas markasına baktığımızda, mağazasındaki onlarca çeşit ürünleri mağaza duvarlarına yansıtmış ve böylece müşterilerini bilgilendirerek diğer markalar arasında karşılaştırma yapma imkanı sunmuş. Son örneğimiz Starbucks. Pokemon Go oyunu ile iş birliği yaparak ABD’de ki şubelerini PokeStop ve PokeGym’e uyarlayarak oyunculara bir alan yaratmış ve onları ödüllendirmiş. Bununla da kalmayıp kahve çeşitlerinin arasına The Pokemon GO Frappuccino'u dahil etmiş. Bahsettiğimiz bu örnekler markaların fijital pazarlama yöntemini kullanarak müşterileriyle daha çok etkileşim sağlamak istediklerini görüyoruz.
Fijital pazarlama ile markanıza düşük maliyetle erişilebilir bir konum sağlarken aynı zamanda ölçülebilir satış teknikleriyle farklı çalışmalara adım atabilirsiniz Fijital pazarlamayla daha müşteri çekerek marka etkileşiminizi arttırır ve yeni nesil pazarlama alanında kendi markanıza ait proje üretme şansını yakalarsınız.
Yazan: Seray Çelik